NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ دَاوُدَ
الْمَهْرِيُّ
أَخْبَرَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
يُونُسُ بْنُ
يَزِيدَ عَنْ
ابْنِ شِهَابٍ
عَنْ
عُرْوَةَ بْنِ
الزُّبَيْرِ
أَنَّ
هِشَامَ بْنَ
حَكِيمِ بْنِ
حِزَامٍ
وَجَدَ
رَجُلًا
وَهُوَ عَلَى حِمْصَ
يُشَمِّسُ
نَاسًا مِنْ
الْقِبْطِ فِي
أَدَاءِ
الْجِزْيَةِ
فَقَالَ مَا
هَذَا سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ
إِنَّ اللَّهَ
يُعَذِّبُ الَّذِينَ
يُعَذِّبُونَ
النَّاسَ فِي
الدُّنْيَا
Urve b. ez-Zübeyr'den
(rivayet olunduğuna göre),
Hişam b. Hakim (b.
Hizam) Hımıs'ta iken acem fellahlarından bir takım insanları cizye ödemek için
güneşte tutan bir adam bulmuşda:
"Bu da ne?"
diye sormuş ve ben Rasûlullah (s.a.v.)'i
"Şüphesiz ki aziz ve
Celil olan Allah dünyada insanlara işkence yapan kimselere azab eder."
derken işittim demiş.
İzah:
Müslim, birr
Bu hadis, halka haksız
yere zulmeden veya işkence yapan kimselerin Allah'ın azabına uğrayacaklarını
ifade etmektedir.
Haklı olarak verilen
kısas, had ve ta'zir cezaları ise bu hadisin hükmüne dahil değildir.
Metinde geçen
"elkıbt" kelimesi Müslim'in Sahîh'inde "elenbat = acem
fettanları" şeklinde rivayet edilmiştir.[Müslim, birr] Müslim'in diğer bir
rivayetinde de "ennebt = acem fellahı" şeklindedir.[Müslim, birr]
Sünen-i Ebû Dâvûd'da geçen Müslim'in diğer bir rivayetinde de "kıpt"
kelimesi Mısır halkı için kullanılır. Hadis-i şerifte anlatılan olay Şam'ın
Hımış şehrinde geçtiğine göre, Müslü-min Sahih'indeki rivayetin daha doğru
olduğu anlaşılır. Çünkü Hımıs'da yaşayanlar kiptiler değil Nebtilerdir. Demek
ki Sünen-i Ebû Davud'un nüshası çıkarılırken "nebt" kelimesi
yanlışlıkla "kıbt" şeklinde yazılmıştır. Biz bu düşünceden hareket
ederek bu kelimeyi aslına uygun olarak acem fellahları şeklinde tercüme ettik.